Sevilen yazar Ahmet Şerif İzgören, yaşanmış olaylardan esinlenerek yazdığı yeni çocuk romanında genç okurlara girişimcilik sözleri fısıldıyor. Heyecan içinde akıp giden bu ümitvar kitabı okurken, bir ilki gerçekleştirmek için sorumluluk üstlenen beş arkadaşın hayallerine tanıklık edecek, havacılık tarihimizin önemli noktalarında gezinecek, bu tarihe emek veren bazı isimlerle tanışacaksınız. “Okurla Sohbet” bölümü de yine okuruyla göz göze gelmek üzere sizi bekliyor.
“Hiç dönüp bakmayın. Güneşi arkanıza alırsanız sadece gölge görürsünüz, güneşe doğru dönerseniz gölgeler arkanızda kalır. Bırakın arkanızda kalsın gölgeler.”
Bu topraklarda uzay araştırmaları yapmayı, Ay’a roket göndermeyi tutkuyla istediler. BUM’da gümbür gümbür, neşeli adımlarla çalışmaya başladılar. Tüm şartları zorladılar. Önlerinde bir de yarışma var. Acaba kulüp üyeleri o roketi yapabilecek mi? Hepsinden önemlisi, roketleri gökte gururla süzülebilecek mi?
Beş arkadaşın havacılık tarihimize kazınmış maceraları sizin de ayaklarınızı yerden kesecek. Siz yeter ki isteyin, bekleyen o ılıman hava hep hazırdır hayallerinizi kucaklamaya. Yeter ki isteyin, yeter ki…
O gün Bandırma Uzay Merkezi BUM’da geç saate kadar çalıştılar. Her ne kadar kulübede elektrik olmadığı için gaz lambası altında çalışsalar da, rakipleriyle bütçe olarak boy ölçüşemeseler de hayalleri onlardan katbekat fazlaydı. Bir de dostlukları.
Kulübede hafiften yanan soba, üstünde bir demlik ve odayı sarmış şahane kek kokusuyla masada çalışmaya başladılar. Hepsi sağ ellerini masanın üstünde, tam ortada birleştirdi, sol kollarını da birbirlerinin omzuna koydular. Yüksek sesle hep bir ağızdan sloganlarını söylediler,
“Karınca gibi bağlı,
Arı gibi çalışkan,
Kartal gibi cesur,
Bandırma Roket Kulübüü!”
Yarışma sonuçları için bir bilim jürisi oluşturulmuştu. Bir gökbilimci, bir makine mühendisi ve dört pilot görev alacaktı. Özellikle deneyimli pilot Yaşar Çimen’in de içinde yer aldığı pilot ekibi güler yüzleriyle ışıl ışıldı. Bedriye Tahir Gökmen, ilk kadın pilotumuzdu. Pek çok öğrenci yetiştiren, yine ilk kadın pilotlarımızdan Nezihe Viranyalı ve ilk akrobasi pilotumuz Edibe Subaşı da jürideki diğer pilotlardı. Bu iki pilotu, dünyanın ilk kadın savaş pilotu olan Sabiha Gökçen yetiştirmişti. Her biri cumhuriyetin önemli bir değeriydi. Orada bulunmaları büyük şanstı. Yarışma için herkes büyük heyecan duyuyordu.