Bir akşamüzeri emniyette otururken “Merkez 45 30” anonsu geldi. Bu bir cinayeti bildiriyordu. “45 30” kodunu duyan herkes bunun önemli bir olay olduğunu bilir.
Gerçek hayattan alınan cinayet vakaları ve işyerlerindeki etik problemler... Bir başkomiserle bir insan kaynakları yöneticisinin kendi çalışma alanlarında karşılaştıkları vakalarla ilgili sorular soruyor, vakaları onlarla çözüyor ve organizasyonel davranışla yönetim bilimi açısından olayları değerlendiriyoruz.
Haksız yere suçlananlar, görevi değiştirilenler, cezalandırılanlar, işten çıkarılanlar, hatta işten ayrılmaya zorlananlar, tutanakla veya savunma ile tehdit edilenler, korkudan seslerini çıkaramayanlar… Üstelik bu vakalar sadece “kurumsallaşamamış” küçük işletmelerde, üretimde, fabrikalarda değil kocaman kocaman şirketlerde, şık plaza katlarında da oluyor. Kısacası insanın olduğu her yerde işyeri cinayetleri de işleniyor.
Her işyerinde karşılaşılan etik sorunlar, yüzeyde basit gibi görünse de derinlemesine incelendiğinde karmaşık ve çok katmanlı olabilir, tıpkı cinayet vakaları gibi.
Bu kitap, kriminal vakalar ile “kuruminal” vakaların derinlemesine bir incelemesini sunarak, olayların sadece görünenden ibaret olmadığını ortaya koyuyor. Olayların çözümlenmesinde detayların, doğru soruların ve merakın ne kadar önemli olduğunu, evrensel ilkelerin uygulanmasının nasıl katkı sağladığını göreceksiniz.
“Merkez 45 30-Cinayet Hikâyeleri”, iş dünyasında etik yönetim, liderlik ve problem çözme becerilerini geliştirmek isteyen herkes için değerli bir kaynak.